Teknolojinin İnsan Yaşamındaki Yeri

Teknoloji kelimesi; insanların ortaya koydukları fikirlere ulaşmak için izledikleri yöntem anlamına gelir. İnsanlığın ilk çağlardan günümüze kadar geliştiği ve geliştiği gibi, teknolojinin zaman içinde geliştiğini ve değiştiğini söyleyebiliriz. Teknoloji insan tarafından beslenen bir olgudur. Teknoloji sayesinde, insan hayatına eklenen olanakların yanı sıra, “Teknoloji insan hayatına daha fazla neler katabilir?” teknolojinin ilerlemesinde bir felsefedir.teknolojinin önemi, teknoloji ve insan hayatı, teknolojinin insanlara faydaları

Eski zamanlarda doğru bilgiyi elde etmek çok zordu. Yetkililer bilgiyi ellerinde tuttular. Matbaa makineleri yaygınlaştığından, otorite sahibi insanlar “bilgi” ellerinde tutamadılar. Bireyler kopyalanan ve çoğaltılan kaynaklar aracılığıyla doğru bilgilere erişmiştir. Baskı makinelerinin üretimi teknolojik bir gelişmedir. Ancak, kopyalanan veya çoğaltılan tüm bilgiler gerçek bilgi olmayabilir. Teknolojik gelişmeleri sadece insanların düşüncelerine uygun olarak birleştiremeyiz.

İnsanlar birçok konuda doğaya dayanır. Teknolojinin gelişim aşamalarında doğanın yardımı inkar edilemez. Örneğin, inşaat işçilerinin / mühendislerin karıncaları örnek alarak yolu takip ettikleri bilinmektedir. Teknoloji zamanla hayatımızın vazgeçilmez ve vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Kil, kilden yapılmış kaplarda, porselen kaplarda, kas gücüyle avladığımız dönemlerden, günümüzün araç ve gereçlerini kullanarak gıda ihtiyaçlarımızı karşılamak için kullandığımız modern av formlarına, kullandığımız dönemlerden haberci kuşlar daha da geri iletişim kurmak için. teknoloji avuçlarımıza uyan telefonlara kadar hayatımızı oldukça kolaylaştırdı. Günümüz koşullarında, teknolojisiz bir dünya düşünmek imkansız hale geldi. Selçuk Artut tarafından otomobil örneğinde ifade edilen “Bugün araba, ayaklarımız ve kollarımızla kontrol ettiğimiz bir makinenin çok ötesinde” (teknoloji-insan derneği sf / 67), teknolojinin insanla bir bütün olduğu anlamına geliyor.

Dezenfeksiyon, yani bilgi kirliliği de teknolojik dezenformasyon olarak görülür. Özellikle gündemle ilgili konuları değiştirip kutudan çıkartarak cep telefonları ve bilgisayarlar üzerinden “sosyal medya” aracılığıyla bize sunuluyor. Böylece kitleler yanıltılır. Sosyal medya kullanarak dezenformasyonun teknoloji boyutunun sunumu ‘sahte’, yani kanaat önderleri olarak sahte hesaplar sunmak, gençleri hedef alan yanlış algılama yönetimi, etnik grupların zararlı faaliyetlerini sosyal medya aracılığıyla yaymak (terör eylem planlarını bu şekilde gizlemek) ). Dezenformasyona maruz kalan bireyler bunun farkında olmayabilir. Maruz kalan bireyler bilinçsiz ve savunmasızdır.

Teknolojinin insan olarak sürekli gelişimi insandan ilham aldı. Robot vb. İnsan vücudunu tasarımlarda rol model olarak almak bu fikri açıkça desteklemektedir.

Teknolojiye ek olarak, insanlar kendi bedenlerinde de teknoloji aradılar. Bu duygu filmlerde de yer aldı. Özellikle Hollywood ve Marvel karakterlerinde gördüğümüz robot-insan eşlemeleri, insan olmayan özelliklere sahip olma arzusu, yorgun, uykusuzluk ve aç olmayan yarı robotik yarı insan film karakterleri insanların bağlanmak istedikleri görüntüler bedenleri ve teknolojileri.

İnsan teknolojiyi vücudunun bir mekanı olarak görüyordu. Örneğin, kulakta net olarak duymayan bir kişi tarafından işitme cihazının kullanılması, zamanla cihazla entegrasyona izin verir. Kişi cihaz olmadan duyamayacağı için cihazı doğal olarak çıkarmaz. İşitme cihazı normal bir kulağa eşdeğer hale gelir. Böylece kişi bunu teknolojik bir alan olarak görmeye başlar.

Yorum yapılmamış

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir