Menopoz Nedir?

Menopoz kelimesi Yunanca durmak anlamına gelmektedir. İnsan doğar, büyür, cinsel olgunluğa erişir ve doğum yapar. Menopoz da yaşamın devam eden olguları gibi her kadının yaşayacağı bir süreçtir. Menopoz genel olarak doğal akışta 45-55 yaşlarında başlar. Ancak aşırı stres genetik faktörler veya bazı hormonel değişikliklere bağlı olarak daha erken yaşlarda başlayabilir. 45 yaşından önce görülen menopozlara erken menopoz adı verilir. Bazı kadınlarda 35 yaşlarda bile menopoz görülmektedir. Peki, menopoz nedir? Menopoz yumurtalıklardaki overler miktarının azalıp östrojen üretiminin azalmasıdır. Östrejen üretimi kesildiğinde yumurtalıklar küçülür ve adet döngüsü biter. Menopoza giren kadınların bu etkenlere bağlı olarak doğurma ve üreme yetileri de biter.menopoz belirtisi, menopoz tedavisi, menopoz nedir

Menopoz Süreci Nasıl Başlar?

Menopoz pat diye başlamaz. Bu bir süreçtir. Tüm bu etkenler yavaş yavaş başlar. Örneğin adet gecikmeleri sıklaşmaya başlar ve bazı aylar adet olmamaya başlar. En son adet kanamasının olduğu ay artık menopozun başladığı ay olarak ifade edilir. Menopoz başladığı tarihten yaşlılığa kadar geçen süreçte yaklaşık 7-8 sene devam eder. Adet görüp henüz menopoza girmeyen kadınlarda yumurtalıkların alınması gibi ameliyat sonrasında da menopoz başlar. Bundan sonraki süreçte artık menopoz bitmiş olur. Bu yeniden adet olacağınız veya üreme olacağı anlamına gelmez. Menopoz kadınlar için zorlu bir süreçtir. Hem psikolojik anlamda hem de fizyolojik anlamda bazı rahatsızlıklara neden olur.

Menopoz Sürecinde Yaşanılan Rahatsızlıklar Nelerdir?

Menopoz sürecinde psikolojik olarak depresif bir ruh hali yaşanabilir. Kadınlar artık gençliklerini ve üreme yetilerini kaybettikleri için farklı bir ruh haline bürünebilir. Ateş basmalar menopozda olanların en çok şikâyet ettiği durumların başında yer alıyor. Gerginlik, sinir hali ve geceleri uyuyama veya sık sık uyanma hali de bu süreçte yaşanan durumlardır. İştah artışı ve buna bağlı olarak da şişmanlama kadınların en çok şikâyet ettikleri durumların başında yer alıyor. Baş ağrısı, baş dönmesi, nabızda artış, yorgunluk, dikkatsizlik ve cinsel istekte azalma menopozdaki kadınların yaşadıkları problemlerdir. İleriki süreçte kemik erimesi de yaşanabilir. Menopoz sürecini daha kolay atlatmak için tedavi yöntemleri vardır.

Modern yaşam erkek kısırlığını nasıl etkiliyor?

Teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan çeşitli yenilikler ve alışkanlıklar, erkeklerin üreme sistemini olumsuz etkileyebilmektedir. Hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen cep telefonları, bilgisayarlar; Özellikle hazırlanmış besinler ve stres başta olmak üzere pek çok faktör hücresel yapıları ve konumları nedeniyle erkeklerde sağlıklı üremeyi olumsuz etkiler. Araştırmalar, kısırlık vakalarının kadınların yüzde 40’ında, erkeklerde yüzde 60’ında görülmeye başladığını gösteriyor.modern yaşam ve kısırlık, erkek kısırlığı, erkek kısırlığının sebepleri

Kısırlık nedir?

Kısırlık, yıl boyunca korumasız kalmasına rağmen çiftlerin çocuk sahibi olamamasıyla açıklanmaktadır. Sperm, hızlı bölünme ve üreme ile oluşur. Böylesine hızlı büyüyen bir yapı, dış etkenlere çok daha duyarlı hale gelir. Sperm üretimi bozulabilir, deformasyon, azalmış sperm canlılığı veya azalmış sperm sayısı oluşabilir. Ayrıca vücut dışındaki skrotum, testisin daha açık olmasını ve olumsuz dış etkenlere karşı duyarlı olmasını sağlar. Testislerin sperm üretmek için 35 derece ısıya ihtiyacı vardır. Bursa duvarı tamamen kas olduğu için sıcak havalarda gevşer ve testisleri vücut ısısından korur. Soğuk havalarda testisleri daraltmak ve vücuda yaklaştırmak için vücut ısısını kullanır. Bu fonksiyon sayesinde 35 derecelik bir sıcaklığı korumaya çalışan bir termostat görevi görür.

Sigara içmek kısır yapar mı?

Sağlığımız için hayatımıza dahil edilmemesi gereken sigaralar ne yazık ki hala yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu alışkanlık erkek kısırlığının yanı sıra birçok farklı hastalığa da neden olabilir. Sigara, özellikle ergenler arasında bir prestij unsuru olarak kullanılmaktadır. Ancak ergenlik, erkek çocukların testis geliştirdiği, hücrelerin bölündüğü, çoğaldığı ve üretime başladığı dönemdir. Bu süreçte sigaranın olumsuz etkileri kısırlığa neden olabilir. Sigara içen her kişi kısır sayılmasa da bilimsel olarak kanıtlanmış bu olumsuz alışkanlıktan kurtulmak gerekir. Ayrıca prestij için sık sık içilen puro ve nargile tüketimi kısırlığa neden olabilir. Sigara ve benzeri ürünlerde bulunan nikotin; Damarlar daralır, bu da damarlar tarafından beslenen bölgenin yeterli oksijen ve glikoz almasını engeller.

Kötü yemek DNA’yı yok eder

Değişen bir dünya, yoğun bir profesyonel ve sosyal hayatı, hızlı tempoyu, diyeti ve kuralları değiştiriyor. Günümüzde kızartma bazlı hazırlanmış yiyecekler sıklıkla tüketilmektedir. Bu besinler vücutta aşırı oksidatif türev üretimine neden olur. Vücutta oksijen yetersiz yanarsa, daha fazla peroksit açığa çıkar ve bu da yaşlanmayı etkiler. Bu maddeler belli bir miktarda kaldıklarında spermin kalitesini yükseltirler, fazla olması halinde bu kaliteyi bozar ve DNA kırılmasına neden olur. Bir çalışma, çocuksuz erkeklerin menisinde çocuklu erkeklere göre yüzde 50 daha fazla oksidatif türev buldu. Bu maddeler özellikle mangal ateşinde artar. Sağlıklı bir diyet faydalıdır. Günde iki fincandan fazla endüstriyel kahve içmek de erkek kısırlığını artırır.

Spor yaparken dikkatli olunmalıdır.

Egzersiz sırasında kas kütlesini artırmak ve yağ oranlarını düşürmek için kullanılan steroid hormonların ve sentetik androjenik maddelerin aşırı kullanımı sperm kalitesini bozar. Bu maddeler beynin testisleri uyaran merkezleridir: “Yeterli testosteron var, göndermeyin!” şeklinde uyarıyor. Böylece testosteron üretimi azalır. Bununla birlikte, testisin sperm üretmek için testosterona ihtiyacı vardır. Spor salonunda egzersiz yaptıktan sonra her gün saunaya gitmek de testisleri olumsuz etkileyebilir.

Evde Egzersizle Vajinusmusu 4 Adımda yenmek!

Vajinusmus, özellikle yeni evlenecek çiftlerin adeta kabusu haline gelmiştir. Bunun en büyük sebeplerinden biri kulaktan dolma hikayelerle edinilen ilk gece korkusu ve başarısız olacağını hissetme duygusudur. Oysa ki cinsel deneyim öncesi doktora danışarak vajinusmusa yakalanma riski azaltılabilir ve kadınların cinsel hayatı kolaylaştırılabilir. Doktor desteği almak istemeyen, utanan, sorununu kendi kendine veya partneriyle yenmek isteyen kadınların vajinusmusu yenmesi veya azaltması mümkün. Evde egzersizle vajinusmusu 4 adımda yenmek ve siz de mutlu, heyecanlı ve zevkli bir cinsel hayat yaşamak istiyorsanız, aşağıda size yardımcı olacak egzersizleri veriyoruz !vajinusmusu yenmek, vajinusmus egzersizleri, vajinusmus nasıl geçer

Nefes Egzersizleri

Nefe, vücudumuzun sağlığı için her zaman çok önemlidir. Ne kadar düzenli ve derin nefes alabilirsek o kadar zihnimiz açık ve bedenimiz rahat olacaktır. Birçok hastalık terapisinde kullanılan nefes egzersizlerini vajinusmus için de uygulayabilirsiniz. Doğru nefes almak vajinusmusun diğer egzersizlerini yapmanızda da kolaylık sağlayacaktır. Sessiz bir ortamda, burnunuzdan derin nefes almalı, ağzınızdan yavaşça vermelisiniz. Hızlı nefes alıp vermek tansiyonunuza zarar verebilir. Bu sebeple olabildiğince sakince yapmalısınız. Diyafram nefesi uygulaması daha sağlıklı olacağı için, nefes alıp verirken göğsünüz değil, karnınız şişmelidir. Bu uygulamayı rahatlayana ve kaslarınız gevşeyene kadar devam ettirebilirsiniz.

Ayna Egzersizi

Ayna egzersizi ilk başta zorlanabileceğiniz ama sonrasında yaptığınız keşiflerle eğlenceli hale getirebileceğiniz bir egzersizdir. Nefes egzersizi sonrasında küçük bir ayna yardımıyla vajinanızı inceleyin. İncelediğiniz zaman ilk seferde rahatsızlık duyabilirsiniz ama düzenli olarak hergün 15-20 dakika yaptığınızda, bir süre sonra mutlaka organınızla barışık hale geleceksinizdir.

Genital Masaj

Artık aynada barışık hale geldiğiniz cinsel organınıza dokunma zamanı. Vajinanız kuru olabilir bu sebeple bir yağ yardımıyla yavaş hareketlerle bir bebeğe dokunur gibi dokunmalısınız. Sanki el bileğinize masaj yapıyor gibi masaj yapın. Eğer partneriniz istiyorsa, sizin kontrolünüzde onun yardımıyla da gerçekleştirebilirsiniz. Masaj sadece vajinanın dış kısmına uygulanmalıdır ve sert hareketlerden kaçınılmalıdır.

Kegel Egzersizi

Kegel egzersizi aslında halk diliyle idrar yaparken kontrol ettiğimiz kasları kontrol etme egzersizidir. Kegel egzersizini tuvalette yapabilirsiniz. İdrarınızı yaparken 3-4 defa tutup, sonrasında geri yapmaya devam etmelisiniz. Bu egzersiz, kaslarınızı doğru yönetmenize ve bir kas problemi olan vajinusmus hastalığının riskini azaltmanıza çok yardımcı olacaktır.

Vajinusmusu Kendim Yendim

Yukarıda vermiş olduğumuz egzersizler zahmetsiz ve denenmeye değerdir. Vajinusmusu kendim yendim diyebilmeniz için bütün aşamaları eksiksiz yapmalısınız ve eğer halen bir sonuç alamıyorsanız mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

İlk Adet Dönemi ve Menopoz

Ergenliğe çağına yavaş yavaş girmeye hazırlanan  kız çocuğu belli bir süreden sonra üç gün ard arda kan görürse cinsel organında, o hayızdır ve buda genç kızın ergenliğe girdiğinin en büyük göstergesidir.

Tam bu sırada aileye büyük görev düşüyor ki özelliklede anne veya büyük kız kardeşin bu konuya önem vermesi, dikkat etmesi ve kardeşini ergenlik öncesi bu konuda bilgilendirmesi gerekmektedir. O yüzden bir arkadaş gibi bir araya gelen anne ile kızın görüşmesinde, anne durumu kızına izah etmeli ve böyle bir şeyin olacağını, korkmaması gereken her genç kız adayında olabileceğini açıklaması gerekmektedir.adet görme, genç kızlarda adet görme, menopoza girme

Anne veya kız kardeş bu konuda genç kızı bilgilendirmemesi halinde, genç kızın bu olaylar karşısında, aşırı bir korku ve endişeye kapılıp psikolojisinin bozulacağı düşünülmelidir. Aile bu konuda kızı ile iletişim kuramadığı ve kurmaktan çekindiği zamanlarda ise araya bu konuda bir uzman girmesi gerekmektedir. En basit örneği olarak okul rehberlik hocasının kız öğrencileri bu konuda bilgilendirmesi ve bu konuda açıklama yapması gerektiği gibi.

Sonuç olarak anne gerektiğinde kızı ile arkadaş olup, sorunlarını gidermeye çalışmalı her daim onunla ilgilenebilmedir.

Menopoz

Menopoz öncesi yada sonrasında birçok kadında bazı kadınsal hastalıklardan kaynaklı şikayetler olabilir. Her kadın özellikle bu dönemde sık sık doktora başvurmalı ve gerekli kontrollerini yapmalıdır. Unutulmamalıdır ki kadınlara özgü hastalıkların ortaya çıkma ihtimali bu dönemde oldukça yüksek ihtimallidir. Sağ memede oluşan ağrılar ise eğer bir kadın adet dönemine yakınsa bu zaman aralığında meme de ağrı olması normaldir. Hemen hemen her kadında görülen adet dönemine bağlı bu ağrılar kadınlarda belli bir korku uyandırmamalı çünkü bu ağrılar adet ile ilintili ağrılar olup adet dönemi bitince ağrılarda kenliğinden kayıp olur. Adet dönemine bağlı olarak gelişmeyen ağrılar içinde mutlaka bir doktor kontrolü ve mamografi filmi çekilmelidir. Zira unutulmamalıdır ki her 8 kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Memenizde ağrı olması bu anlama gelmese de bazı ağrılar bazı hastalıkların habercisi olabilir bu yüzdendir ki olumsuz bir durumla karşılaşınca mutlaka uzman bir hekime görünmekte her zaman fayda vardır.

Tubal ve peritoneal ( karın iç zarı) nedenleri neler?

Tubal ve peritoneal faktörler kadın infertilitesinin %30-40’ını oluşturur. Tubal faktörler tüplerinin hasar görmesi veya tıkanması ile ilişkilidir ve geçirilmiş pelvik enfeksiyon, pelvik veya tubal cerrahiye bağlı ortaya çıkar. Peritoneal faktörler ise sıklıkla pelvik enfeksiyon, cerrahi veya endometriyozis ile görülen tüp ve yumurtalıklar arasındaki yapışıklıklar ile ilişkilidir.

Histerosalfingografi (HSG) tubal açıklığın değerlendirmesinde ilk yapılması gereken testdir. HSG’nin tubal tıkanıklığı tanımlamada %85 duyarlılığı vardır. Adetin 6-11. günleri arasında yapılması gereken bu görüntülemede, rahim ağzı kanalına yerleştirilen bir kanül aracılığı ile suda çözünen kontrast madde rahimin içine enjekte edilir ve seri floroskopik çekimlerle döl yatağının dolumu, kontrast maddenin tubalardan geçişi ve karın boşluğuna serbestçe dağılımı görüntülenir.kadın kısırlığı, kadınlarda kısırlık nedenleri, kadınlar kısırlık oluşumu

Laparoskopi, tuboperitoneal nedenlerin tanısında altın standart yöntemdir. Pelvik organların doğrudan görüntülenmesi, tüpler ve yumurtalıklar arasındaki yapışıklıklar, endometriyozisin değerlendirilmesi ve tüplerin açık olup olmadığının doğrudan incelenmesi mümkündür.

Başa Dön

Açıklanamayan İnfertilite

Açıklanamayan infertilite, infertilite değerlendirmesinde yapılması gereken standart testlerin tümünün normal değerlerde olması (normal semen analizi, belgelenmiş ovulasyon bulgusu, normal döl yatağı, her iki tübün açık olması) durumudur. Görülme sıklığı tüm infertil popülasyonda %10-20 civarındadır.

Açıklanamayan infertilite, üreme verimliliği eğrisinin alt sınırı olarak kabul edilebilir. Ortalama siklus başına gebe kalma şansı %2-4 civarındadır; bu oran normal fertil çiftlerde beklenen orandan (%20-25) daha azdır. Bu olgularda infertilite, standart değerlendirme metodları ile gösterilemeyen sperm veya yumurta fonksiyon bozukluklarına, döllenme sırasında, embriyo gelişimi döneminde veya gelişen embriyonun rahme tutunmasına bağlı nedenler ile ilgili olabilir. Tedavi seçenekleri arasında birden fazla ovumun gelişmesini hedefleyen süperovulasyon ve intrauterin inseminasyon (aşılama) ve tüp bebek uygulamaları yer almaktadır.

Başa Dön

İnfertilitede Tedavi Seçenekleri

İnfertilite yönetiminde klinik uygulamada en sık kullanılan yöntemler;

İntrauterin inseminasyon (IUI); aşılama

İn vitro fertilizasyon (IVF)

İntrasitoplazmik sperm injeksiyonu (ICSI) dur.

Hepsinde temel amaç aynıdır; döllenme şansını artırmak ve gebeliği başarmak için sperm ve yumurta hücresini bir araya getirmektir.

Her bir üremeye yardımcı yöntemin felsefesini 3 temel prosedür oluşturur:

Overlerin birden fazla yumurta üretmesi için yumurtalıkların ilaç ile uyarılması (süperovulasyon)

İnseminasyon veya injeksiyon yapmak üzere, hareketli ve morfolojik normal spermin laboratuar koşullarında hazırlanması ( sperm hazırlığı)

Sperm ve oositin bir araya gelmesini sağlayan tekniklerin kullanılması

Intrauterin inseminasyonda (IUI) amaç, en fazla 3 olgun folikülün ( 18-20mm boyutunda) gelişimini sağlamaktır. 3’ten fazla folikül gelişiminde çoğul gebelik riski artmaktadır. Yeterli folikül gelişim sağlandıktan sonra ovulasyonu sağlamak amacı ile HCG enjeksiyonu yapılır. 34-36 saat sonra laboratuar koşullarında hazırlanmış, motilitesi arttırılmış semen bir kateter aracılığı ile rahim içine enjekte edilir. IUI uygulaması ile siklus başına elde edilebilen gebelik oranı%8-15 civarındadır.

IVF ve ICSI’de süperovulasyon için kullanılan ilaç dozları daha yüksektir.. Bu tedavilerde, kontrollü ovaryan hiperstimülasyon yapılarak çok sayıda yumurta elde etmek ve laboratuar ortamında sperm ile dölleyerek içlerinden seçim yapılabilecek ve bir kısmınında dondurularak saklanmasına olanak tanıyacak çok sayıda embriyo geliştirmek amaçlanır.

İnfertilite tedavisinde çok sayıda folikül gelişimi sağlamak için kullanılan ilaçlar; ağızdan alınan klomifen sitrat ve letrozole ve enjekte edilen gonadotropinlerdir.

Klomifen, infertilite tedavisinde kullanılmaya başlanan ilk ilaçlardandır. Hipofizden FSH salınmasını artırır ve sonuçta yumurtalıklarda foliküler gelişim indüklenmiş olur.

Aromataz inhibitörü olan letrozolün ovaryan stimülasyonunda kullanılması son yıllarda başlamıştır ve bu konudaki klinik tecrübe sınırlıdır. Özellikle klomifen’e dirençli anovulatuar kadınlarda, letrozol bir seçenek olabilir.

Enjekte edilerek uygulanan gonadotropinler yaklaşık 40 yıldır klinik kullanımda olan ilaçlardır. Hipogonadotropik kadınlarda, klomifene yanıt vermemiş veya az yanıt vermiş hastalarda ve tüp bebek uygulamalarında süperovulasyonu sağlamak amacı ile kullanılır. Oldukça etkili ve verimli olmalarına rağmen artmış maliyet, çoğul gebelik ve yumurtalıkların aşırı uyarılma riski (OHSS) vardır.

Uzun yıllar boyunca menapozdaki kadınların idrarlarının saflaştırılması ile elde edilmiş, kas içine enjekte edilerek uygulanan 75 ünite FSH ve 75 ünite LH içeren menotropinler ( hMG, human menopazal gonadotropinler) kullanıldı. Son yıllarda klinik kullanıma rekombinant tekniklerle hazırlanmış cilt altına hastanın kendi kendine rahatlıkla uygulayabileceği rekombinant FSH ve LH preparatları girdi.

Serviks Kanseri Nedir?

Serviks kanseri,kadın üreme organlarının en yaygın hastalığıdır ve sıklıkta da meme kanserinin hemen arkasında yer alır.İlgi çekici bir epidemiyolojik istatistikte,Büyük Britanya’da,serviks kanserinin rahim kanserine oranının 6/1’den 2/1’e düşmüş olmasıdır – bu da,bir bakıma kadınların daha uzun yaşamasına,bir bakıma ‘servikal smear’ (serviks kazıntısı) testleri sayesinde tanı sıklığının artmasına ve bir bakıma da hastalığın genç kadınlar arasında artıyor olmasına bağlıdır.serviks kanseri, serviks kanseri tedavisi

Serviks kanserinin,bunu her iki cinsteki kanserlerin çoğundan ayıran eşsiz bir özelliği vardır – bir ‘preinvaziv evre’ye sahiptir; yayılmacı bir nitelik kazanmadan önce,yayılmaz ama büyümeye devam eder.Bu da demektir ki,eğer insitu kanser,preinvaziv evrede yakalanırsa tümüyle şifaya kavuşabilir.Gerçekten de,1979’da insutu kanserlerden yalnızca üç ölüm bildirilmiştir.Bu preinvaziv durum yıllarca sürebilir ve bu yüzden,eğer bir kadın smear testlerini düzenli olarak yaptırırsa,preinvaziv kanseri,gerçekten kötüleşmesinin çok öncesinden yakalamak olasıdır.

Preinvaziv kanserlerin çok azı on iki ile on sekiz ay arasında bir zamanda kötüleşeceğinden,kimi tıp otoriteleri üç yılda bir ve kimileri de beş yılda bir smear yaptırmanın uygun olacağını söylerse de en uygunu yılda bir yaptırmaktır.

Servikal kanserin bu özelliği hem doktorlar hem de kadınlar için çok önemlidir.Kansere tümüyle tedavi edilebilir bir aşamada tanı koyabilme ve göreceli olarak oldukça basit ve küçük operasyonlarla tedavi edebilme olanağını verdiğinden,doktorlar açısından çok rahatlatıcıdır.Hastalar içinse,yılda bir yapılacak denetimlerle,hastalığın hiç bir zaman,ardından radyoterapinin geleceği köktenci ameliyatlara gerek gösterecek ve yaşama şansının düşük olacağı evrelere ulaşamamasını sağlama olanağı demektir.

Vajinismus Tedavisi Mümkün Mü?

Cinsel sorunlar arasında bayanların yaşadığı ve son zamanlarda giderek artan bir problem haline gelen vajinismus çeşitli sorunları da beraberinde getirmeye başladı. İkili ilişkilerde önemli olan cinsel hayatın olumsuz bir şekilde etkilenmesi ve bu sorunun uzun zaman boyunca devam etmesi kişiler arasındaki iletişimi ve ilişkileri de olumsuz bir şekilde etkilemeye başladı. Bunun ardından uzman doktorlar son zamanlarda kadınların yaşamış olduğu vajinismus sorununun çözümü için gerekli olan tedavi imkanlarını sunmaya başladılar.vajinusmus tedavisi, vajinusmus nasıl tedavi edilir, vajinusmus belirtileri

Konu hakkında en çok merak edilen durumların başında vajinismus tedavisi mümkün mü? Yönünde gelen sorular olmaya başladı. Bu anlamda uzmanlar tarafından yapılan açıklamalarda sorunun tedavisinin mümkün olduğu ve kişilerin korkmasını gerektiren bir durumun olmadığı ifade edildi. Bunun ardından uzman kişilerden istekli bir şekilde yardım alındığı takdirde kısa sürede yapılan tedavinin sonuç vereceği ve sorunun kökten halledileceği ifade edilenler arasında yer alıyor.

Vajinismus tedavisi mümkün mü? Sorularına yanıt arayanlar için uzmanlar durumun genellikle bastırılmış bazı duygulardan dolayı ortaya çıktığı ve bu anlamda psikolojik durumlarla birleşerek olumsuz bazı etkileri beraberinde getirdiği ifade ediliyor. Son zamanlarda yapılan muayenelerde durumun psikolojik korkulardan kaynaklanmasından ötürü yapılan bazı telkin çalışmaları ile birlikte sadece birkaç seans içerisinde sorunun çözüme kavuşturulduğunun açıklanması dikkatlerden kaçmadı. Bu anlamda tedavilerin çözümlü olduğunun bilinerek endişe edilmemesi gerektiği ifade ediliyor.

Vajinusmus Tedavisi Egzersizleri

Bir çok çift vajinusmustan dolayı şikayet etmektedir. Rahat bir şekilde ilişkiye girememek her iki tarafı da üzmektedir. Aslında vajinusmus bir hastalık değil bir semptomdur. Kendiniz cinsel ilişki hakkındaki yanlış bilgilerinizi düzeltip bazı egzersizler yardımıyla kendiniz bu problemi ortadan kaldırabilirsiniz. Vajinusmus tedavisi egzersizleri İstanbul’da bir çok yerde yapılmaktadır. Peki bu egzersizler nelerdir.vajinusmus egzersizleri, vajinusmus tedavi egzersizleri

Vajinusmus egzersizleri   

Kendiniz evinizde egzersizleri yaparak vajinusmustan kurtulabilirsiniz. Egzersizler şu şekilde.

Rahatlama ve nefes egzersizleri

Derin ve düzenli nefes alma teknikleri kişinin ruhsal ve psikolojik olarak rahatlamasını sağlar.  Bu yüzden vajinusmus egzersizlerine başlamadan önce nefes ve rahatlama tekniklerini kullanmalısınız. Nefes ve rahatlama egzersizini yaparken olumlu ve iyi şeyler düşünün. Rahat bir koltuğa uzanıp tüm vücudunuzu dinlendirin.

Ayna egzersizleri

Ayna ile cinsel organınıza bakmanız tiksinmenize sebep olabilir. Fakat sorunun üstüne gitmezseniz çözülmeyecektir. Ayna ile inceledikçe organınızın normal olduğunu doğallığını anlayacaksınız. Bu egzersiz günde 15 – 20 dakika yapılmalıdır.

Genital masaj ve dokunma

Ayna ile egzersiz yapıldıktan sonra artık  organınıza dokunmalısınız. Bebek yağı kullanarak masaj yapabilirsiniz. Kontrolün sizde olmasına dikkat edin. Kendiniz yaptıktan sonra bu masajın partneriniz tarafından yapılmasını da isteyin. Bu seferde kontrolün sizde olmasına dikkat edin. Rahatlamaya hazzı almaya odaklanın.

Kegel egzersizi

Bu egzersiz vajina kaslarının kasılıp gevşemesine dayalı bir egzersizdir. Bu kaslar idrarınızı ve büyük abdestinizi tutmanızı sağlayan kaslardır. İlerde bu konu hakkında da size faydası dokunur.

Vajinusmus tedavisi egzersizleri bu şekildedir. Bunları bir çok yerde öğrenebilirsiniz.

Kızlık Zarı Dikimi Nasıl ve Neden Yapılır?

Türk örf ve adetlerine göre bir kız evlenmeden önce herhangi bir şekilde bir erkek ile cinsle ilişkiye girmemelidir. Eğer cinsel ilişkiye girerse evlendiği erkek tarafından bu kız hakkında hoş olmayan şeyler yapılabilir. Ülkemizin birçok yerinde artık bu örf ve adet sebepli tuhaflık çok şükür yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştır. Ancak yine de birçok bölgemizde kız olan kız, bakir kız vb. gibi sözcüklerle ifade edilen ilişkiye girmemiş kızla evlenmek makbul görülenidir. Durum böyle olunca bir cahillik edip de evlenmeden önce cinsel ilişkiye giren kızlar evlendiklerinde sorun yaşamamak için kızlık zarlarını diktirmeyi tercih etmektedir. Bilmeyenler için öncelikle kız zarı nedir ve ne işe yarar basit bir dille açıklayalım. Kızlık zarı dişi bireylerin yani kadınların vajinasının içinde yumurtalıkların biraz ön kısmında bulunan bir zar tabakasıdır. Bu zar tabakası cinsel ilişkiye girilmediği takdirde yırtılmaz. Kadınlar adet görmesi vb. gibi durumlar kızlık zarına zarar vermezken cinsel ilişki zarın yırtılmasında etkendir. Erkeğin penisi kadının vajinasına girdiğinde bu zara ulaşır ve yırtarak yoluna devam eder. Zarı yırtılmış olan kadın daha önce ilişkiye girmiş demektir.Kızlık zarı dikimi, kızlık zarı nasıl dikilir, kızlık zarı diktirme işlemi

Kızlık zarı neden diktirilir?

Yazımızın başında da dediğimiz gibi ilk sebep kız olan kızmış gibi görünmek ve evlenildiğinde sorun yaşanmasına engel olmaktır. Bir diğer sebep ise fantezi amaçlıdır. Bazı erkekler eşlerinin veya sevgililerinin ilk kez ilişkiye giriyormuş gibi olmasını isterler. Tuhaf ama yine de bir fantezidir. Zaten cinsellikte ortaya çıkarılan fantezilerin neredeyse birçoğu bu tuhaflığı taşımaktadır.

Kızlık zarı nasıl dikilir ve kimler diker?

Kızlık zarınız ile ilgili bir sorun varsa ve diktirmek istiyorsanız bir jinekolog ya da estetik uzmanına görünebilirsiniz. Genelde estetik cerrahi bu tür işlemleri yapmaktadır. İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde kızlık zarı diktirme işlemlerinizi çok kısa sürelerde basitçe yaptırabilirsiniz. Bu işlem yapılırken kızlık zarı yırtıldığında akan sıvı zar dikiminin sonrasında zarın altına yerleştirilir. Böylece cinsel ilişkiye girildiğinde sanki daha önce kızlık zarı hiç yırtılmamış gibi olur.